Klasik bir Saraybosna turuna biraz kar ve heyecan katıp, kış sporlarına göz kırpabileceğiniz çok yakın bir adres olduğunu biliyor muydunuz? Adresi veriyoruz: Jahorina!
Ulaşım
Jahorina, Saraybosna ve Mostar gezimizin son durağını oluşturuyordu. Sraybosna&Mostar yazısı için buraya tıklayın sizi götürelim.
Biz, Saraybosna'da Renault Clio beklerken Ford Fusion'a talim ederek kiraladığımız araçla yola çıktık. Saraybosna - Jahorina arası yaklaşık 35 dakikalık bir araba yolcuğu sürüyor. Şehirden yukarılara doğru çıkmaya başladığınız yerde herhangi bir Jahorina tabelası göremeyebilirsiniz. Tabelayı görene kadar bir hayli yol almıştık ve burada çevrimdışı navigasyon yine kurtarıcımız oldu. Yol virajlı ve sis olmayan yerlerde çok keyifli. Aslında sisin içinde gitmek de keyifli tabii çok dikkat gerektiriyor. Biz spontane bir yöntem geliştirerek araba yarışçısı ve kopilot gibi ilerledik. Benim elimde telefon (Seray) navigasyondan her viraj öncesi yönünü ve keskinliğini Andaç'a söyledim. Bir yerden sonra 5-10 dakika sisin içinde neredeyse hiçbir şey görmeden gittik. Bizim yolda olduğumuz saat sabah 08:30 sularında karşı şeritte kimselerin olmaması da iyi oldu. Aman dikkatli sürüşler! Saraybosna'dan Jahorinaya'ya tırmanışta ve 2 gün boyunca otelle aşağısı arasında bizi sağ salim götürüp getiren, başta pek güvenemediğimiz ama içinden bir canavar çıkaran Fusion arabamızla da aramızda bir bağ oluşmadı değil. Eğer şansımız yaver gitmeyip araba tekleseydi herhalde çözüm üretilene kadar canımız biraz sıkılırdı. Böyle bir ihtimalde akla ilk gelen araç veya yardım desteği gelene kadar taksi kullanıp ücreti firmadan almak.
Jahorina Hakkında
Jahorina, Saraybosna'ya 28 kilometre uzaklıkta, Sırp Cumhuriyeti sınırlarında kalıyor. Kışın kar kalınlığının 3 metreyi bulduğu Yahorina'da, 20 kilometre uzunluğundaki kayak pistleri bulunuyor.
Jahorina, 1984'te 14. Kış Olimpiyatlarına ev sahipliği yapmış, saatte 10,000 kişi taşıma kapsasiteli 9 adet teleferik sistemine sahip, Avrupa'daki büyük kayak merkezlerinden biri. Ekim ayından başlayarak Mayıs ayına kadar yıllık ortalama 170 gün boyunca kar altında. Dağın en yüksek zirveleri Ogorjelica, 1916m, Sjendiste 1910m, Kosuta 1907m ve Crni Vrh 1788m rakımlarında.
Bölgedeki Kolay Pistler
Poljice Baby Lift 100 Mt.
Poljice Ski Lift 650 Mt.
Rajska Dolina Ski lift 950 Mt.
Skocine Dvosedeznica 1450 Mt
Bölgedeki Zor Pistler
Polijice Dvosedeznica 1550 Mt
Ogorjelina 1 1355 Mt
Ogorjelica 2 1250 Mt
Konaklama
Yol bitip hedefe vardığımızda oldukça geniş ve ferah bir alana yayılmış, irili ufaklı pek çok otelin çevrelediği liftlerin başlangıç noktasına vardık. Park yeri de pistin hemen bitiminde. Her şey derli toplu ve elinizi koyduğunuz gibi bulabileceğiniz şekilde. Jahorina'yı en çok bu nedenle sevdik diyebiliriz. Ama biz otelimizi bulmakta biraz zorlandık. Önce yakın çevrede, yukarılarda olmadığını düşündük ancak oteli bulduğumuzda arabayla gelmemiş olsak her gün otelden piste yürüyerek nasıl giderdik diye düşündük. Özellikle de akşam yemek yemek için aşağı inmek ve tekrar otele dönmek durumunda karanlık, buz tutmuş ve ıssız sayılabilecek yolda yürümek bir hayli zor olur, sürekli taksi kullanmamız gerekirdi.
Jahorina'da aşağıdaki oteller özellikle de Termag Hotel, Koliba ve Aparthotel Vucko en gösterişli ve popüler otellerden. Yukarı doğru çıktıkça daha uygun konaklama imkanı bulabiliyorsunuz. Biz, gelmeden önce Apartments Sport House Novakovic'te yer ayırttık. Kafamızdaki bazı soru işaretlerini gidermek için (piste yakınlık-ücrete skipass dahil olup olmaması, ekipman kiralama imkanı olup olmaması gibi) otele mail ilettik ve kısa sürede geri dönüş aldık. Araçla geleceğimizi belirttiğimiz için 3-5 dakikada liftlerin orada olabileceğimizi, skipass dahil olmadığını, kiralamak üzere ekipman olduğunu paylaştılar. Apartı buradan inceleyebilirsiniz. Lüks beklentiniz yoksa temiz, sıcak ve işleten aile ilgiliydi. Aile üyesi genç adamlardan biri ile İngilizce anlaşabiliyorsunuz. Genel olarak çevredekiler pek İngilizce bilmiyordu.Burada 2 gece konaklama için 100,00 Euro ödedik.
Ekipman Kiralama ve Skipas
Eşyalarımızı bırakıp büyük bir hevesle aparttan board kiralamak istedik. Ancak boarddan çok kayak ekipmanı olduğunu görünce bize yardımcı olmak için 2 yandaki aparta yönlendirdiler. Orada zar zor kendimize uygun bot ve board bulduk. Burada da boardun bağlamalarının ayarlanması konusunda pek verim alamadık. En azından ilk gün için idare etmek üzere ekipmanları alıp otelin ilerisindeki kestirmeden liftlere doğru kayıp skipassleri alıp lifler ile yukarı çıkıp randımanlı kaymayı hedefledik. Ekipman için 20-25 BAM ödedik. Hazır olduğumuzda pistin durumunun board için pek elverişli olmadığını, karın helva kıvamında, zeminin çok sert olduğunu tecrübe ettik. Etrafta neredeyse snowboardçu yoktu; herkes kayak yapıyordu ve kesinlikle karın azlığı ve zeminin sertliği onları etkiliyor gibi görünmüyordu.
Moralleri bozmayıp liftlerin oraya geldiğimizde yukarıda durumun daha iyi olabileceğini düşünerek skipasslerimizi 20,00 Euro'ya aldık. Ama genel olarak board için çok elverişli bir güne denk gelmediğimizi anladık. Biraz kaydıktan sonra ertesi gün için daha iyi boardlar bulabileceğimiz yerler araştırdık. Pistin hemen sağ tarafındaki kiramala noktalarından ertesi gün için kendimize board ayırttık. Çevreyi keşfetmek ve öğle yemeği için yürüyüş yaptık. Ertesi gün nispeten pistin durumu daha iyiydi. Hem zor hem kolay pistlerde kaydık. Aralarda mola verip pist üstündeki cafede bir şeyler yeyip içtik.
Yeme-İçme
Otellerde veya cafelerde yemek yiyip bir şeyler içmek için çeşitli alternatifler mevcut. Biz, gelmeden önce tavsiyeleri dikkate alarak Termag Otelde gnocchi yiyeceğimize karar vermiştik. İlk gün öğlen Termag Otelin muhteşem ambiyansında kendimizi tam bir dağ otelinde hissederek mantarlı gnocchinin tadına baktık ve bayıldık. Otel, dağ konseptini hissedebileceğiniz, restarunatta yemeğinizi yerken pisti, kayanları izleyebileceğiniz güzel bir konumda. Konaklama imkanı olmasa bile yemek yemek için tercih edebilirsiniz. Oteli ve restaurantı buradan inceleyebilirsiniz.
İlk gün akşam yemeği için dekorasyonuyla dağ havasını çok iyi yansıtan bir başka alternatif Peggy Restaurant'ı tercih ettik. Burada et çeşitleri bol ve fiyatlar uçuk değil. Karışık tabağı tavsiye ederiz. 2 kişi için oldukça doyurucu getirdiler. Peggy'yi buradan inceleyebilirsiniz.
Kahvaltı için apartın yakınında tam anlamıyla bakkal diyebileceğimiz bir dükkandan kaşar-jambon-sandviç ekmeği ve süt alarak idare ettik. Meyve-sebze bulunmuyor. Sandviç malzemesi, abur cubur ve içki bulmanız mümkün.
2. günün akşam yemeğini ise oradayken foursquare ve tripadvisordaki tavsiyeler üzerine keşfettiğimiz Termag Hotel Koliba Restaurant'ta yemeye karar verdik. Yine dekorasyondan müziklere oldukça zevkli bir yer. İlerleyen saatlerde şansımıza canlı müziğe de denk geldik. Yerel dildeki şarkılar kulağımıza fena gelmedi. Burada tercihimizi pizza ve sıcak şaraptan yana kullandık. Margarita pizza ve sıcak şarap gerçekten başarılıydı. Burada fiyatlar nispeten daha yüksekti. Koliba'yı buradan inceleyebilirsiniz.
Koliba'da şarap-müzik ve ahşap sıcaklığıyla ısındıktan sonra karşı çaprazındaki diğer otelde de güzel tatlılar olduğu tavsiyelerini okumamız üzerine soluğu orada aldık. Bu otel konaklama kısmında bahsettiğimiz, bölgedeki büyük ve gösterişli olanlardan Aparthotel Vucko. Hemen önünde otoparkı da mevcut. Beyaz ağırlıklı ferah bir oturma salonu bulunan otelde tatlınızı yiyip sıcak bir şeyler içebilirsiniz. Tiramisu bize tatsız geldiği için pek tavsiye etmiyoruz. Oteli buradan inceleyebilirsiniz.
Tavsiyeler
* Eğer snowboard için tercih edeceksiniz Jahorina biraz eski ve kısıtlı ekipmana sahip. İmkanınız varsa kendi ekipmanınızla gitmenizi tavsiye ederiz. Ama kayakçılar için tam bir cennet diyebiliriz.
* Saraybosna'da olduğu gibi burada da musluktan su içilebiliyor. Hem de buz gibi dağ suyu.
* Gitmeden önce ulaşım ve konaklama planlamanızı mutlaka yapın. Yüksek sezonda her yer dolabiliyor.
* Özellikle sis varsa zor pistlerde dikkatli olun. Tam anlamıyla yerle gök birleşip görüş neredeyse sıfıra düşüyor.
*Olimpiyat standartlarında bir kayak merkezi deneyimi için tavsiye edeceğimiz, imkan olursa ve pistlerin board için daha elverişli olduğu bir döneme denk geleceğimiz bilsek kesinlikle yine gideriz. Kayakçılar, hiç düşünmeyin gidin. :)